31 Temmuz 2012

Hayatının Patronu Olmak

Hani bazen bir duygu sarar insanın içini…Kapana kısılmış,kaçış yerin yokmuş gibi hissedersin.Sanki özgürlüğü elinden alınmış,kafese kapatılmış kobay gibi.Biri sana ne söylerse onu yapmak zorundaymışsın gibi…O zamanlar hayat nasıl tatsız gelir insana.Gelecek korkusu sarar içini,hep böyle mi olacak diye.Aslında bu senin elinde
Herkes özgürdür ister evli ol,ister bekar ol,ister hayatında biri olsun,ister yalnız ol…Hayatı yaşama biçimin ne olursa olsun bu özgürlüğü elinden alınmamalı bir insanın.Özgürlüğünü kaybetmiş bir insan aslında kişiliğini de kaybetmiş demektir.Kendi kararları,kendi fikirleri olmaz.Daima başkalarının ne söylediği önemlidir,daima başkaları tarafından yönetilir özgür olmayan kişi.
Özgürlükten kastım hayatı başıboş yaşamak değil.Özgürlükten kastım kendi fikirlerini söyleyebilmek ve kendi fikirlerin doğrultusunda yaşayabilmektir.Hepimizin hayatımızdaki insanlara karşı sorumlulukları var.Eşimize,sevgilimize,ailemize karşı sorumlu olduğumuz bazı davranışlar var.Onlara vakit ayırmak,isteklerine saygı göstermek,onları  ve ihtiyaçlarını önemsemek gibi.Ama tüm bunları yaparken kendi hayatımızdan,kendi zevklerimizden,kendi mutluluğumuzdan ödün vermemeliyiz.
Hayat bir kez yaşanır ve sen başkalarının sana biçtiği hayatı mı yaşamak  istersin yoksa istediğin,kendi kararlarını verebildiğin hayatı mı yaşamak istersin? Ben kendi sorumluluklarım dahilinde,kendi kurallarımın geçerli olduğu,kendi özgür hayatımı yaşamak isterim.Çoğumuz belli bir tahsile sahip,belli bir zeka düzeyine sahip insanlarız.Çevremizdeki insanların tecrübeleri,fikirleri tabiki önemlidir ama son karar herzaman senin olmalıdır.Başkalarının fikirleriyle hata yaptığında yeterince ders almazsın.Çünkü suçlayacak biri vardır. “Onun yüzünden oldu,ben aslında böyle yapmayacaktım” demek çok kolaydır ve daha çabuk unutursun.Ama kendi kararların yüzünden canın yanarsa,o acıyı unutmazsın çünkü suçlu,aynaya her baktığında karşında belirir.
Kısacası şunu söylemek istiyorum.Hayatınızın patronu olun,başkaları için değil kendi mutluluğunuz için yaşayın.

30 Temmuz 2012

Kuş Desenli Elbisem

Yine taş duvarlar eşliğinde karşınızdayız.Bizde istemezmiyiz çıkalım bu güzel havada çiçekler,böcekler eşliğinde fotoğraf çekelim,rengarenk çıkalım karşınıza.Ama olmuyor,bu iş yoğunluğunda gerçekten olmuyor.Bundan sonra söz böyle camönü fotoğrafları olmayacak:) Buarada canım arkadaşım NiYan'ıma da teşekkür ediyorum:) Ben bu elbiseyi görür görmez işte benim tarzım dedim.Renkler yaz rengi,desen sezonun modası,ferahlıksa ferahlık:)Bu elbiseyi birçok renk ayakkabıyla kombin yapabilirsiniz.Saks olur,siyah olur,krem olur...Ben pembeyi tercih ettim.

Fotoğraflar: Nihan Yönel

Elbise: ROMAN (Yeni Sezon) Ayakkabı: BAMBİ (Yeni Sezon)







Şifon Gömlekler

Geçen kış moda olmaya başlayan şifon gömlekler yükselişini sürdürmeye devam ediyor.Bu sonbaharda da gözde olacak gibi görünüyor.Skinny jeanle,balon eteklerle,kumaş yüksek bel bir pantolonla veya tayt üzerine çeşitli aksesuarlarla rahatlıkla kombinlenebilir.Ben etek veya kumaş pantolonla kombinlemeyi ve yakada kolye kullanmayı seviyorum.Siz ne düşünüyorsunuz?


Rengarenk Loafer Ayakkabılar

Rahatlığıyla öne çıkan loafer ayakkabılar bu sezon rengarenk modelleriyle göze çarpıyor.Sokak stillerinde de çok sık rastladığımız loafer ayakkabılar ünlüler tarafından da tercih ediliyor.Rahtlığına gerçekten söylenecek hiçbir söz yok.Ben Bambi den saks mavisi olanını almıştım şimdi şeker pembesi de almayı planlıyorum.Tabanı çok yumuşak ve bence babetten daha kullanışlı.Ben en çok püsküllü olanları beğeniyorum,ya siz?








27 Temmuz 2012

Kristen Steward




Bu kızı birtürlü sevemedim.Zaten Alacakaranlık serisinide Jasper var diye seyrediyorum.Son yediği halt kendisine iyice diş bilememe neden olduğu için alayım şunu yerden yere vurayım isteği doğdu içimde.Resimlerden de görüldüğü gibi kendisi katıldığı galalar,davetler dışında paçozun teki.Sizce de böyle kimlik bunalımı yaşayan,sorunlu ergen havası yaratmıyormu bu kız?Günlük stiliyle ilgili paçozluğundan başka söyleyecek hiçbir şeyim yok.Hele o simsiyah yapıp,saçma sapan kestirdiği saçlarını görünce tek kelime edesim gelmiyor.Bence o resimlerini toplatıp imha etsin.Birazda galalardaki haline bakalım.

siyah elbise Kristen Stewart Stil Dosyası

Anladık güzel bacakların var da herseferinde açmanın alemi nedir.Beyaz tenli olan hanımefendi genelde koyu renk minileri tercih ediyor.Pis ve bakımsız haline göre çok daha iyi görünüyor.Kırpık saçlarını topladığında da yüzünün güzelliği çıkıyor ortaya.

tören Kristen Stewart Stil Dosyası

Yine yeni yeniden minilerle karşımızda kendisi.Ben kıyafet seçiminide pek beğenmiyorum.Mini elbiseleri güzel taşıdığı bir gerçek de saçlarını da birazcık tarasa hiç fena olmazmış.Pasaklı...

 

Yiğidi öldür hakkını yeme demişler.Renkli pantolonu ve blazer ceket kombinini gerçekten beğendim de o saçlar yine aynı yine aynı.



Açık tenli olduğu için siyah saç çok sert ve çok itici durmuş.Ama açık renk ve uzun saçlarıyla son derece güzel ve alımlı göründüğünüde söylemem gerekir.




Bu babanemden kalma tuvaleti hangi akla hizmet giyip insan içine çıkmış anlamam mümkün değil.Yüzünün güzelliği bile kurtarmaya yetmemiş bu zavallı durumu.Bence kendisine bir stil danışmanı tutsun.Bülent Ersoy bile bundan daha şık giyiniyor.

 Kristen Stewart Feminine Style with Red Hot in Reem Acra Gown

Derkeeennn Cannes Film Festivalinde giymiş olduğu Reem Acra kırmızı tuvaleti ile yılların kirini pasını gözümüzden silmiş oldu.Kızda Allah vergisi güzellik var da kullanmasını bilmiyor.Gerçi evli ve 2 çocuk babası bir adamla,körpecik sevgilisini aldatırken herbirşeyini maşallah pek de güzel kullanabilmiş.Pişkinliğine sağlık...


Free Friday

Cuma günlerini çok seviyorum.Kotumuzu,spor ayakkabımızı giyip rahatça çalışıyoruz:) Bu ne giydim fotoğrafları da fena sardı bizi,öğle tatili eğlencemiz oldu valla:) Bakalım bugün ne giymişim :)Bugün işyerimizin çay içtiğimiz koridorunu mekan belledik kendimize,hava çok sıcak valla çıkılacak gibi değil.Şimdi diyeceksiniz ki bu resimlerde neden kafa yok,bu kız çok mu çirkin...Nazar değmesin diye yok canlarım anlayın işte:) Tamam çok uzun sayılmam hatta tam Türk standartlarındayım,hiç uzun sayılmam ama bu fotoğraftaki kadarda bodur tavuk değilim.Yanlış açıdan çekiyoruz galiba:)Söz bundan sonra daha güzel pozlar vermeye çalışcam.Gözaltına alınmış zanlılar gibiyim..
Bu yazın favori rengi olan mint yeşilinden daha önce bahsetmiştik hatırladınız mı?  
 
 Fotoğraflar: Serkan Şutanrıkulu

Tişört:KOTON (yeni sezon) Jean: KOTON (yeni sezon)
Babet: BAMBİ



Blogumun logosundan da farkettiğiniz gibi kelebekleri çok seviyorum.Hayaller,renkler,mutluluk gibi güzel duygular uyandırıyor bende.Dantelde biliyorsunuz bu sezonun modası.



Pantolonumla aynı renk oje sürmüşüm göstermeden dururmuyum:) Ojelerim Flormar olup bende hemen hemen her renk mevcuttur.Asla ojesiz çıkmam,ojesiz 1 dakika bile geçirmem.Yüzüğümde sevgili kayınpederimin nişan hediyesiydi bana.
Yorumlarınızı merak ediyorum...



Bilekten Bağlama Zamanı

Ayakkabı denince birçok kişi için akan sular durur,benim için de öyle.Her çeşit,her renk olsun isterim.Ayakkabı AŞK gibidir.Bazen rahat ettirir,mutlu eder bazense acı verir.Yinede vazgeçilmezdir.Kimi sezon sivri burun ayakkabılar ön planda oldu,acı versede pes etmeden giydik.Kimi sezon yuvarlak burunlar moda oldu,biraz daha rahatlık ön plana çıktı.Bu sezon ise bilekten bağlı ayakkabılar ön planda.Gece elbiseleriyle,skinny jeanlerle hatta kısa şortlarla rahatlıkla kombinlenebilir.Bence çok zarif duruyor.Zara da çok canlı renkler ve çok şık modeller bulabilirsiniz.












26 Temmuz 2012

Ne Giymişim Acaba....

Kırmızıyla moruna,canım kurban yoluna
Takıver yar kolunaaaa
NAR ÇİÇEĞİm,yar çiçeğim

Diyerek bu yazın en favori renklerinden biri olan nar çiçeği rengi pantolonumu gururla sunmak istiyorum:) Fotoğraflarda kırmızı gibi çıkmış ama pantolon gerçek bir narçiçeği:)Fotoğraf çekiminde bana yardımcı olan sevgili arkadaşlarım Serkan ve Nevcihan'a teşekkür ediyorum öğle tatillerini bana ayırdıkları için:) Bu fotoğraf konusunda bitürlü profesyonel olamadık,o da zamanla olacak artık:) Yaz gelince işe gelirken giydiğimiz kıyafetlerde birazcık gevşeme oluyor.Normalde daha resmi giyinmem gereken bir iş sahibiyim ama sıcaklar bizi buna zorluyor yapacak birşey yok:)Resimlere birkez daha baktım da,sanırım poz vermeyi öğrenmem lazım:(

Pantolon: HERRY (yeni sezon) Bluz: MANGO
Ayakkabı: HOTİÇ



Bilekliğim Ortaköy'den.Krem rengi sedef taşlardan oluşuyor.Ben el yapımı bileklikleri çok beğenirim ve Ortaköy bu konuda bir hazine...


Ayakkabılarımı inanılmaz severek giyiyorum.Hotiç'in tüm ayakkabılarından çok memnunum ama bu aldıklarım arasında en rahatı diyebilirim.Yüksek topuklu olmadığından bütün gün rahatlıkla kullanabiliyorum.
Beğendiniz mi acaba?










25 Temmuz 2012

1.Yıldönümü Kutlaması

Evlilik yıldönümü ilk olunca mı bukadar özeniyor insan yoksa her yıl aynı heyecanı yaşayacakmıyız bilmiyorum.Sanırım bunu zaman gösterecek:) Tabiki bizde programımızı önceden yapıp güzel bir yemeğe çıktık.Bu bahaneyle size mekan önerisinde de bulunmuş olayım. Biz ilk yıldönümü yemeğimiz izin Anadolu Hisarında ki LACİVERT isimli restoranı seçtik.İşyerimiz ve evimiz Avrupa yakasında olduğundan arabamızı Rumeli Hisarı otoparkına bırakıp,Rumeli İskele Restoranın yanından Lacivert'in özel teknesine bindik.Tam denizin üzerinde,boğazın ortayerinde çok lezzetli,çok romantik bir yemek yedik.Akşam hava karardıktan sonra Rumeli Hisarı'nın ışıkları yandı,köprülerin ışıkları yandı.Solumuzda Kuleli,karşımızda bütün heybetiyle hisar,yalılar derken düşündüm ki dünyanın en güzel şehirlerinden birinde yaşıyoruz.Kıymetini bilelim ama bidirtmiyolar malesef.Çok keyifli,çok huzurlu bir akşamdı.Mekanın servis ve yemek kalitesi için 10 numara diyebilirim.Evet biraz pahalı belki ama o manzarayı seyretmenin bedeli yok bence...
Şimdi sizi telefonumla çekmeye çalıştığım gayet amatör fotoğraflarla başbaşa bırakıyorum:)

http://www.lacivertrestaurant.com/