28 Ocak 2014

22. Hafta ve Ben

Herkese merhaba,
Eveett sonunda 22.haftaya ulaştık yani yolun yarısını geçtik. Artık heyecan tavan yapmaya başladı. Bu haftasonu oğlumun üç boyutlu resmini gördük. O kadar değişik bir duydu ki şu an ne yazsam anlatamam. Bir an önce (tabi tam vaktinde) gel de öpeyim minik ayaklarını diyorum sürekli. Kıyafetlerini çıkarıyorum ortaya, bakıp bakıp geri kaldırıyorum. O varken hayat nasıl olacak diye hayaller kuruyorum. Sürekli onunla konuşuyorum ve bana tekmekleriyle cevap da veriyor:) Birlikte müzik dinliyoruz, kitap okuyoruz. Şu an harika bir ikiliyiz :)
Bazı sorular alıyorum. Bu postla onları da cevaplamak istiyorum aslında. 22. haftada olmama rağmen sadece 4 kilo aldım ama bu durum kişiden kişiye değişiyor. Ben mide problemleri yaşadığım ve iştahsız olduğum için sanırım kilo almadım. Tatlıyla aram hiç yok. Çikolatanın uğruna ölecek biriyken şimdi görmek bile istemiyorum. İlk kez haftasonu canım waffle istedi. Makarna ve pilav çok sık yemiyorum. Haftada 2 gün balığı asla ihmal etmiyorum. Ve yine en az 2 gün kırmızı et yiyorum. Ben kırmızı etten nefret eden bir insanım, kırk yılın başı kebap yerdim o kadar. Şimdide durum pek farklı değil.Doktor mutlaka yemelisin dediği için ya kebap ya döner yiyorum ama etine güvendiğim yerlerde ve çok pişmiş olarak. Salatayı asla dışarıda yemiyorum. Toksoplazmam negatif olduğu için et ve yeşil yapraklı sebzelere çok dikkat etmem gerekiyor. Haftada bir-iki kez koca bir tabak yeşil salata yiyorum. Salatalar tek tek yıkanarak en az 20 dakika sirkeli suda bekletiliyor. Mutfağımız fizik labratuvarı gibi :) Hijyenden ölücez :) İçine yoğurt sosu ve peynir ekliyorum kalsiyum ve proteini artsın diye. Aslında beslenme uzmanları hergün yumurta yenmesini öneriyor. Ama ben yumurtadan da nefret ederim. Haftada bir-iki kez patatesli omlet yemeğe çalışıyorum.  Akşam yemeklerinde sebzemi eksik etmiyorum. Ispanak, karnıbahar,brokoli en sık yediklerim. Kahvaltılarımda bolca peynir, tahin-pekmez ikilisi mutlaka oluyor.Her akşam sütümü içip, hergün öğün aralarında ceviz ve bademimi eksik etmiyorum. Tabi bu kadar hastalık da salgınken kivi ve mandalinayı da asla ihmal etmiyorum. Ve en önemlisi bol bol su içiyorum. Bu arada beyaz ekmeği önermiyor beslenme uzmanları. Bende bu nedenle tam buğday ekmeği alıyorum. Hazır meyve sularını içmiyorum. Ya annemin yaptığı doğal komposto yada taze sıkılmış portakal veya mandalina suyu içiyorum. Dışarda yemek yiyeceksek  ve fazla seçeneğim yoksa en masum olarak pizza tercih ediyorum. Ama salam, sucuk ve sosis asla yemiyorum. Mayonez, kola gibi şeyleri de hayatımdan çıkardım. Pizza dışında kesinlikle fast food yemiyorum.
Acıbadem Maslak Hastanesi' nin doğuma hazırlık kurslarına gidiyorum ve çok faydasını görüyorum. Fırsat buldukça yürüyüş yapıyorum, asansör yerine kendimi yormadan merdiven kullanıyorum.
Makyajımdan, ojemden hiç ödün vermedim. Hamilelikten önce kullandığım tüm makyaj ürünleri ve kremlerime devam ediyorum. İlave olarak çatlaklar için Mustela ya başladım. Ve ayrıca nemlendirici kullanıyorum.
Hamileyken saç kestirilmez diye bir inanış vardır ya, ben pek inanmam böyle şeylere ve saçımı kestirdim tabiki :) Boya konusundan çok emin olamadığım için saçımı boyatmadım. Ama maşamı düzleştiricimi tereddütsüz kullanıyorum. Şu an aklıma gelenler bu kadar ama hatırladıkça yeni bilgiler vermeye devam edeceğim.
Şimdi gelelim kıyafet sorunsalına :) Tabiki birçok tişörtüm, bluzum, kazağımın içine giremiyorum. Neredeyse her haftasonunu taytla geçiriyorum. Arada sırada kocamın eşyalarına göz dikiyorum. Fotoğraflardaki tişörtümde sevgili eşime ait :)
Sıkılmadan okuduğunuz için çoook teşekkür ederim :)





Ne bulursam onu giydim :)


20 Ocak 2014

Kış Güneşi

Herkese merhaba,
Hazır enerjmi toplamışken blog yazılarına hızlı bir dönüş yapmak istedim. Birkaç gündür İstanbul' da resmen bahar havası yaşıyoruz. Haftasonu çok ama çok kısa bir kaçamak yapıp sahile attık kendimizi. Güneşin altında yürüyüp, deniz havası almak o kadar iyi geldi ki anlatamam size.
Bugün itibariyle 21+3' ün içindeyiz. Ve fotoğraflardan da göreceğiniz gibi kıyafetlerime sığamayacak durumdayım. Eski fotoğraflarıma bakıp bakıp iç geçirip, dolaptaki jean, etek ve elbiselerle uzun uzun bakışıyoruz ama yine de mutluyum :) Çünkü benim bıdık oğlum, ne zaman "offf hiçbirşeye sığamıyorum" diye yüzümü ekşitsem, "üzülme annecim sen böylede güzelsin" dercesine tekmekeleri basıp beni güldürmeyi başarıyor. Eğer tayt olmasaydı ne yapardım ben bilmiyorum... Bu arada hamilelik döneminde neler yiyorum, hangi ürünleri kullanıyorum gibi sorulara cevap olacak güzel bir post hazırlayacağım. Ama haftalardır ilk kez özenerek fotoğraf çektirdiğim için önceliği izninizle onlara vermek istedim :)













Shirt / Mango
Sweater / Zara
Parka / Bershka
Bag / Mango
Necklace / HM
Boots / Elle
Sunglasses / Rayban