Orta Avrupa seyahatimizin son durağı Budapeşte oldu. Gördüğün en güzel Avrupa şehirlerinden biri olduğunu söyleyebilirim. Hem tarihi hem günümüzü içinde barındıran ışıl ışıl bir şehir. Bildiğiniz gibi Buda ve Peşte olmak üzere iki kısımdan oluşuyor. Buda tarafı daha dağlık ve daha tarihi bir bölge. Peşte tarafı ise dümdüz ve şehir merkezinin olduğu bölge. İlk olarak otelimize çok yakın olan Peşte tarafındaki Kahramanlar Meydanı'nı gezdik. Şansımıza ilk gün hava çok güzel ve güneşliydi. Ama sonraki günler fotoğraflardan da anlayacağınız gibi kapalıydı...
Not: Makinemiz bozulduğu için fotoğrafların büyük kısmı telefonla çekildi. Görüntü kalitesi için özür diliyorum...
Kahramanlar Meydanı'ndan sonra Buda tarafına doğru yola çıktık. İlk durağımız Balıkçılar Burcu oldu. Burada muhteşem bir şehir manzarası var.
Palmiye Yaprağı barışı simgeliyor. Bu heykel çok yüksekte hatta sanırım şehrin en yüksek noktasında.
Aşağıdaki resime görünen muhteşem yapı Parlamento Binası (Peşte tarafı)
Budapeşte'de yapmadan dönmemeniz gereken en önemli şey Tuna'da tekne turu. Budapeşte Avrupa'nın en iyi ışıklandırılmış şehri seçilmiş. İnanın bana bir gece Tuna'da tekne turu yapıp şampanyanızı yudumlarken bunu çok daha iyi anlıyorsunuz.
Budapeşde ki ikinci günümüzde meşhur imparator, Osmanlı'nın başbelası Hunyadi Yanoş'un sarayına gittik. Harika bir yapı ve yemyeşil bir bahçe karşıladı bizi.
Eveeettt... Yanoş'un ta kendisi:)
Peşte tarafında şehrin harika bir alışveriş caddesi var. Üzerinde güzel restoranların,cafelerin ve mağazaların olduğu sıcak,sevimli bir cadde... Alışveriş yapacağım diye pek fotoğraf çekemedim:) Aşağıda da son karma fotoğraflarla yazımı tamamlıyorum. Aslında anlatılacak çok şey var ama ben sadece özetledim. Gezdiğim Avrupa şehirleri arasında benim için bir numara Cannes'dı ama yerini Budapeşte'ye kaptırdı diyebilirim. Mutlaka görülmesi gereken şehirklerden biri. Budapeşte'de para birimi forint. Prag'a göre daha pahalı bir şehir. Özellikle hediyelik eşyalar oldukça pahalı.
Tabii şunu atlamayayım, Budapeşte'de ki ilk gecemizde Çigan Gecesi'ne gittik. Mükemmel bir eğlenceydi. Onu daha sonra ekleyeceğim bir video ile özetleyeceğim:)
Buda ve Peşte yakalarını birbirine bağlayan çok şık köprüler var. En önemlileri arkamda gördüğünüz aslanlı köprü ve Margaret Köprüsü'dür. Nehrin üzerinde bir de Margeret Adası var. Yemyeşil,üzerinde yürüyüş parkurlarının olduğu bir ada. Bizim gidecek vaktimiz olmadı ama gidip görün derim...
Garbeaud şehrin en meşhur ve eski cafelerinden biri. Ve fiyatlar oldukça yüksek:)
Veeee son olarak Tridelnikl... Pragda hergün yiyip tadına doyamadığımız tatlı meğer Prag'ın değil Macar2ın en meşhur tatlısıymış:)
Macarlar çok soğuk insanlar ve Türkle're karşı çok sevecen olduklarını söyleyemiycem. Ama şehir görülmeye değer,bir zamanlar bizim olan ama kaybettiğimiz topraklar... Şehirde Osmanlı'dan kalma hamam olarak kullanılan birkaç yapı hala var.
Budapeşte bukadar resimle anlatılacak bir şehir değil, görülmesi gereken bir şehir:)
Sevgiler