31 Mart 2013

Welcome Spring

Bugün İstanbul'da çok uzun zamandır beklediğimiz bir hava vardı. Sıcaklık yaklaşık 25 derece ve insanın içini kavuran bir güneş... Aylar sonra ilk kez kısa kollu bluzla dolaştım ve kot pantolon fazla geldi. Güneşin iliklerime kadar ulaştığını hissettim:) Tabiki böyle güzel bir havada boğaza inmemek olmazdı. Arabamızı Rumeli Hisarı'nın otoparkına bıraktık ve eşimle birlikte başladık yürümeye. Hem yürüdük hem fotoğraf çektik. Bebek' de ki meşhur mini dondurmada mola verdik ve kendimizi Ortaköy'de bulduk:) Ortaköy'e ulaştığımızda yorgunluktan bayılmak üzereydim.
Buarada ben birazcık sarışın oldum:) Kuaförüm yapalım mı dedi, ben de yap dedim:)







Boğazdaki muhteşem yapılardan sadece birkaçı...







Bu dondurma kesinlikle sıra beklemeye değer:)


Benim Pazar günüm böyle geçti... Siz neler yaptınız?

Ayakkabı / Shoes : Fred Perry
Çanta / Bag : Mango
Bluz / Shirt : Koton

26 Mart 2013

Sezon Trendi | Turuncu

Ben turuncu rengi hiç bir zaman sevemedim ve asla giymeyeceğim dediğim tek renktir. Ama bu sezon o kadar çok göreceğiz ki ben bile kayıtsız kalamayabilirim. Aslında çok sıcak, cıvıl cıvıl ve yazın bütün enerjisini yansıtacak bir renk. Özellikle beyaz ve bej parçalarla çok güzel uyum sağlayabileceğini düşünüyorum. Bakalım ünlüler turuncu rengi nasıl kombinlemişler :)




Zara'nın  yeni sezon koleksiyonunu inceleyenler bilir. Bu sezon Zara'da turuncu, somon, fuşya gibi canlı renkleri çok sık göreceğiz. Ben özellikle bu çiçek desenli blazer cekete bayıldım.

Mango'nun yeni sezonundan da kendimce bir kombin yaptım. Turuncuyu en çok yakıştırdığım renk beyaz olduğu için beyaz skinny jean ve turuncu blazerı birarada düşündüm.
Yalnızca kıyafetlerde değil, aksesuarlarda da bu sezon turuncu patlaması var. Turuncu bir ayakkabıyı bu kadar beğeneceğim asla aklıma gelmezdi. Bu sezon mutlaka turuncu bir parça edinmelisiniz.




23 Mart 2013

Beşiktaş Turu

Bugün Beşiktaş'da işim vardı. Sonrada eşimle birlikte Beşiktaş turu yapalım dedik. Beşiktaş'a çok büyük bir Koton mağazası açıldığını duymuştum, gelmişken gidip göreyim dedim. Gerçekten güzel bir mağaza olmuş,2 katlı ama çok yüksek tavanlı ve ferah bir yer. Gitmişken birkaç parça denemeden olmazdı:)







Günlük hayatta tişört çok fazla kullandığım bir parça. Hırkaların içinde,ceketlerin içinde her türlü kombin yapılabiliyor. Ben ortadaki siyah-beyaz yakası taş işlemeli bluzu çok beğendim. Ama maalesef small beden kalmamıştı,başka bir Koton'a bakacağım. Kumaşı penye değildi, daha ince değişik bir kumaşı vardı. Jean, blazer ve topuklu ayakkabıyla güzel bir kombin olacağını düşündüm. Diğer ikisi ise günlük normal tişörtlerdi. Çok fazla vaktim olmadığı için başka şeyler bakamadım.
Koton'dan sonra küçük bir Beşiktaş turu yaptık ve erkenden evimize döndük.






19 Mart 2013

Kısa Saçlı Ünlüler ve Kısa Saçlı Ben

Dün akşam saçlarım bir kazaya uğradı. Birazcık kısalttırmak için gittiğim kuaförden kısacık saçla çıkınca şoka girdim hatta biraz ağladım. Ama sonra kökü bende diyerek içimi rahatlattım. Neyse ki iş yerinden ve özellikle de eşimden kötü tepki almadım, herkes beğendi yeni saç modelimi. O kadar ağladım ki kuaförden gelince kocamda kıyamadı bana:)
Az önce banyoda yıkayacak bir şey aradım kafamda bulamadım, bakım serumu süreyim dedim sadece boyuna,diplerine gelmeyecek şekilde ama sürecek bir boy bulamadım:) Tabii iyi yanı da var, banyodan sonra kurutup düzleştirmem en fazla 10 dakika sürdü...
Hal böyle olup saçları kısaltınca kısa saçlı en güzel ünlüleri mercek altına alayım dedim:)

Kısa saçı en çok yakıştırdığım ünlülerin başında Victoria Beckham geliyor. Aynı işte,aynı benim saçım:) Bende neden bu kadar havalı durmadı acaba:) En son resimdeki sarı saçları inanılmaz güzel.


Kısa saçın adeta tanrıçalaştırdığı biri daha var ki tabiki Rihanna. Yüzü o kadar güzel ki ne yapsa yakışıyor o ayrı mesele. Kısa saç çok modern, çok çekici olmamış mı sizce de?


Charlize Theron'u Oscar töreninde görünce bakmaktan kendimi alamadım. Bu kadar kısa bir saçla bu kadar alımlı ve güzel olmayı başarmak çok kolay değil. Bakınız Anne Hathaway... Benim favorim ortadaki dalgalı saçları, sizce?


Yine her haliyle favorilerimden olan Cameron Diaz. Kısa saçı en iyi taşıyan ünlülerden biri. Hatta bence kısa saçlı hali çok daha güzel. İlk resim sanırım Holiday filminin bir sahnesinden. Holiday benim klasiklerimden biri ve seyretmekten asla bıkmayacağm bir film.



Eveeettt... Şimdi sıra bende. Bugün güzel havayı fırsat bilip, öğle tatilinde dışarıda saçımın fotoğraflarını çekelim dedik ama o kadar çok rüzgar vardı ki işte darmadağınık bir halde yeni saçım ve ben karşınızdayız:) Yorumlarınızı gerçekten çok merak ediyorum:)







Blouse / Bluz : Koton (New)

17 Mart 2013

Sıcak Renkler

Aslında bu bir ne giydim postu değil. Öylesine çekilmiş fotoğrafları paylaşıyorum. Cumartesi akşamı alışverişe giderken, aldığımdan beri hiç giymediğim ve neredeyse iki sezon öncesine ait Mango kazağımı giydim. Bu sezon biliyorsunuz ki bu renkler çok moda. Bir de parlak pembe rujumla bence ben baharı kucakladım:)




Kazak /  Jumper: Mango
Pantolon / Trousers : Pieces
Bot / Boot: Elle


Tırnak Bakımı

Bu hafta çok yoğun geçtiği için blogumu çok ihmal ettim. Ama söz önümüzdeki hafta daha çok vakit ayırmaya çalışacağım. Bugün çok kısa bir postla yeni keşfettiğim iki ürünü tanıtmak istiyorum. Bir yandan da gözüm Survivor'da:) Gönüllülerde bir hatun var ki gözümü alamadım:)
Benim tırnaklarım çok çabuk kırılır ve uzatmam biraz zordur. Sürekli oje sürdüğüm içinde sararmasına engel olamıyordum. Yeni keşfettiğim iki ürün sayesinde hem tırnaklarım güçleniyor hem sararmıyor hem de french yapmışım gibi görünüyor.


İlk olarak sağdaki hafif pembemsi olan ve sararmayı önleyen Flormar Optical Whitener sürüyorsunuz. Kuruduğunda rengi matlaşıyor. Üzerine de tırnakları besleyen Flormar Active Nail Hardener sürüyorsunuz. Tırnaklar hem parlak hem bakımlı görünüyor. Tavsiye ederim:)

13 Mart 2013

Vanilya Kokulu Şehir: BUDAPEŞTE

Orta Avrupa seyahatimizin son durağı Budapeşte oldu. Gördüğün en güzel Avrupa şehirlerinden biri olduğunu söyleyebilirim. Hem tarihi hem günümüzü içinde barındıran ışıl ışıl bir şehir. Bildiğiniz gibi Buda ve Peşte olmak üzere iki kısımdan oluşuyor. Buda tarafı daha dağlık ve daha tarihi bir bölge. Peşte tarafı ise dümdüz ve şehir merkezinin olduğu bölge. İlk olarak otelimize çok yakın olan Peşte tarafındaki Kahramanlar Meydanı'nı gezdik. Şansımıza ilk gün hava çok güzel ve güneşliydi. Ama sonraki günler fotoğraflardan da anlayacağınız gibi kapalıydı...

Not: Makinemiz bozulduğu için fotoğrafların büyük kısmı telefonla çekildi. Görüntü kalitesi için özür diliyorum...











Kahramanlar Meydanı'ndan sonra Buda tarafına doğru yola çıktık. İlk durağımız Balıkçılar Burcu oldu. Burada muhteşem bir şehir manzarası var.





Palmiye Yaprağı barışı simgeliyor. Bu heykel çok yüksekte hatta sanırım şehrin en yüksek noktasında.




Aşağıdaki resime görünen muhteşem yapı Parlamento Binası (Peşte tarafı)








Budapeşte'de yapmadan dönmemeniz gereken en önemli şey Tuna'da tekne turu. Budapeşte Avrupa'nın en iyi ışıklandırılmış şehri seçilmiş. İnanın bana bir gece Tuna'da tekne turu yapıp şampanyanızı yudumlarken bunu çok daha iyi anlıyorsunuz.











Budapeşde ki ikinci günümüzde meşhur imparator, Osmanlı'nın başbelası Hunyadi Yanoş'un sarayına gittik. Harika bir yapı ve yemyeşil bir bahçe karşıladı bizi.








Eveeettt... Yanoş'un ta kendisi:)


Peşte tarafında şehrin harika bir alışveriş caddesi var. Üzerinde güzel restoranların,cafelerin ve mağazaların olduğu sıcak,sevimli bir cadde... Alışveriş yapacağım diye pek fotoğraf çekemedim:) Aşağıda da son karma fotoğraflarla yazımı tamamlıyorum. Aslında anlatılacak çok şey var ama ben sadece özetledim. Gezdiğim Avrupa şehirleri arasında benim için bir numara Cannes'dı ama yerini Budapeşte'ye kaptırdı diyebilirim. Mutlaka görülmesi gereken şehirklerden biri. Budapeşte'de para birimi forint. Prag'a göre daha pahalı bir şehir. Özellikle hediyelik eşyalar oldukça pahalı. 

Tabii şunu atlamayayım, Budapeşte'de ki ilk gecemizde Çigan Gecesi'ne gittik. Mükemmel bir eğlenceydi. Onu daha sonra ekleyeceğim bir video ile özetleyeceğim:)



Buda ve Peşte yakalarını birbirine bağlayan çok şık köprüler var. En önemlileri arkamda gördüğünüz aslanlı köprü ve Margaret Köprüsü'dür. Nehrin üzerinde bir de Margeret Adası var. Yemyeşil,üzerinde yürüyüş parkurlarının olduğu bir ada. Bizim gidecek vaktimiz olmadı ama gidip görün derim...


Garbeaud şehrin en meşhur ve eski cafelerinden biri. Ve fiyatlar oldukça yüksek:)


Veeee son olarak Tridelnikl... Pragda hergün yiyip tadına doyamadığımız tatlı meğer Prag'ın değil Macar2ın en meşhur tatlısıymış:)

Macarlar çok soğuk insanlar ve Türkle're karşı çok sevecen olduklarını söyleyemiycem. Ama şehir görülmeye değer,bir zamanlar bizim olan ama kaybettiğimiz topraklar... Şehirde Osmanlı'dan kalma hamam olarak kullanılan birkaç yapı hala var.
Budapeşte bukadar resimle anlatılacak bir şehir değil, görülmesi gereken bir şehir:)

Sevgiler