Masal Şehir: PRAG

 

Prag için masal şehir denmesinin nedenini oraya gidince daha iyi anladım.Çünkü şehrin bir bölümü gerçekten bir masalı yaşatıyor insana.Heran şövalyeler gelecek,prensler at üzerinde geçecek,prensesler salınarak gezecek gibi bir havası var.Kendimi bir film stüdyosunda gibi hissettim.
Prag,Orta Avrupa gezimizin ikinci durağıydı.Viyandan'dan sonra Prag'a gittik ve yolda bastıran kar açıkcası gözümü korkuttu:) Prag'da gezdiğimiz süre boyunca şükür ki hiç yağış olmadı,dondurucu soğuğu saymazsak tabi:)

Prag'a ulaşınca bizi deli gibi bir trafik karşıladı.İlk durağımız Prag kalesi.Kalenin içinden geçerek Aziz Vitus Bazilikasını gezdik.Kaleden şehrin görüntüsü harika.Bütün Prag ayaklarınızın altında.

 

 

 

Kaleden merdivenlerle aşağıya inip meşhur Charles Köprüsü'ne ulaşıyorsunuz.Prag'ın benim için en can alıcı yeri burasıydı.Özellikle akşam karanlığında Charles Köprüsü'nde yürüyüş yapmak yaşanabilecek en güzel romantizm bence.Okadar büyülü,okadar baştan çıkarıcı bir manzaraki.Ben birsüre sonra kendimi Düşes,Kontes falan gibi hissetmeye başladım:)Köprünün üzerinde herbirinin bir anlamı olan birsürü heykel var ve akşam karanlığında oldukça ürpertici bir manzara çıkıyor ortaya:)

 

 

 

Charles Köprüsü üzerinde,şehir merkezi tarafından kale tarafına doğru yürüdüğünüzde sizi çok güzel bir manzara karşılıyor.

 

 

 

 Charles Köprüsün'deki yürüyüşten sonra şehrin iç kısmına doğru ilerliyorsunuz.Sokaklar oldukça dar ve kalabalık.Meydana ulaştığınızda Astrolojik Saat Kulesi ve büyük kilise tüm ihtişamıyla sizi karşılıyor.Bu kule için şehrin kalbi diyebiliriz.15.yy.da Hanuş Usta tarafından yapılmış.Dünya'nın,Güneş'in ve Ay'ın konumlarını gösteriyor.Her saat başı çan çalmaya başladığında 12 kukla ortaya çıkıyor.Aslında bu gösterinin videosunu çektim ama birtürlü bilgisayara aktaramadım.Bunu başardığımda sizinle paylaşıyor olucam.

 

 

Saat kulesinin tam çaprazında muhteşem bir kilise gözümüze çarpıyor.Bu kilise Prag'da ibadet için kullanılan tek kilise.Buarada şunu belirteyim, şehrin %90'ı atheist,%4'ü de tedavilik derecesinde alkolikmiş.Bu bilgileride rehberimizden aldık.Hava sıcaklığının  - 1 in altında olmasına rağmen meydandaki kalabalığı görüyor musunuz? :)

 

 

Meydanın etrafındaki dar sokaklarda hediyelik eşya dükkanları var.Çoğunda kredi kartı geçiyor ama geçmeyen dükkanlarda var.Ve genelde Euro kabul etmiyorlar.Bu nedenle üzerinizde mutlaka kron bulundurmanızı tavsiye ederim.

 

 

Birazda şehrin ana merkezinden bahsedelim.Alışveriş yapabileceğiniz kısımdan:) Metro durağınında bulunduğu Muzeum 'u kendinize ana nokta olarak belirlemenizi öneririm.Çünkü şehrin merkezine gelmek için metrodan ineceğiniz durak Muzeum durağı.Buradan aşağıya,nehir tarafına doğru yürüdüğünüzde Taksim'i andıran bir alışveriş caddesi görüyorsunuz.Caddenin her iki yanı mağazalar ve dükkanlarla dolu.Caddenin sonunda ise Newyorker,Bata,Zara,Mango gibi mağazaları görebilirsiniz.Küçük barakalar halinde birşeyler atıştırabileceğiniz bir alan var.Burada Prag'ın kendine özgü tatlısı Trdelnikl in tadına bakabilir yada sıcak şarap eşliğinde patates cipsinizi çıtırdatabilirsiniz.

 

 

 

 

 

Bu alışveriş caddesi boyunca beni en çok rahatsız eden,belkide Prag'ın en kötü yanı şişe geçirilmiş olarak,sokak ortasında çevrilen domuzlar ve şehre yayılan berbat yağ kokusu.Prag'da beni en çok rahatsız eden şey koku ve o berbat manzara oldu.Biz Prag'da ne yedik?Etrafta okadar çok domuzun çevrildiğini görünce ağzımıza hamburger bile sürmek istemedik.Meydandaki o muhteşem kilisenin tam arka tarafında harika bir pizzacı bulduk:) Charles köprüsünden Astrolojik Saat Kulesi'ne doğru yürürken ara sokakların birinde,daha doğrusu yolunuzun üzerinde bir Türk dönerci göreceksiniz.Mercimek çorbası harika,içinizi ısıtacak:) Ve tabi tavuk döner:)

 

İşteeee Prag gezimiz böyle güzel anılarla geride kaldı.Hani ölmeden görülmesi gereken yerler diye bir liste vardır ya bende bu listeye sevgiliniz yada eşinizle Charles Köprüsü'nde bir akşam yürüyüşünü eklemek isterim.O masal dünyasının içinde kendinize güzel bir yer edinin:)

 

Sevgiler